Özellikle genel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde herkesin kendi fikrini birilerine aşılamaya, hatta zorla kabul ettirmeye çalışıldığı günler yaşıyoruz. Kendi çevremde de onlarca insan belirli bir görüşün savunucusu oldukları için herkesin bu şekilde düşünmesi gerektiğine, farklı düşünenlerin ise hatalı ve yanlış olduklarına inanıyorlar.
Oldum olası her konuda çeşitliliğin olması gerektiğini, farklı görüşlerin bir araya gelmesi ile ortak iyinin çıkacağını düşünen biri olarak Türkiye’de yıllardır devam eden bu durum içten içe beni üzüyordu. Dün yaşadığım bir olayda ise bunun gerçekten aşılması zor bir engel olarak uzun süre daha karşımıza çıkacağını fark ettim.
Normalde siyaset hakkında konuşmayı hiç sevmem. Bunun nedeni Türkiye’de ne zaman siyaset konuşulsa farklı görüşlere sahip kişilerin birbirlerine karşı tavır aldığından olsa gerek, bilemiyorum. Sevdiğim bir arkadaşım ile seçimler için ne yapacaksın diye başlayan tatlı muhabbetin kısa sürede farklı düşünmek kötüdür algısına dönüştüğünü gördüm.
Geleneklerine bağlı, geçmişten gelen alışkanlıkların değişmemesi gerektiğine inanan bir toplum yapısına sahip olmamız da bunda çok büyük rol oynuyor. Karşıdaki kişiye ne anlatırsanız anlatın, farklı şeyleri denendiği, yeniliklere açık ve farklı görüşlerin olduğu bir yerde yaşamak istemeyecektir. Nasıl bir düşünce yapısıdır anlamak cidden zor.
Uzun süre devam eden muhabbetimiz sonunda tatlıya bağlandı. Farklı şeylerin ve açık görüşlü olmanın o kadar da kötü olmadığını, her insanın farklı görüşü, inancı ve eylemleri olabileceğini bir nebze olsun anlatabildiğimi düşünsem de sonuçta kendisinin hala aynı kalıplar içinde kaldığı görmek tam bir hayal kırıklığıydı.
Siyasetin kısa sürdüğü, genel olarak toplum yapısı üzerine neler olması gerektiği ile ilgili devam eden muhabbetimiz sırasında da konu siyaset olmaması rağmen sürekli olarak kendini tekrarladığını “Eskiden su akmazdı, elektrik gelmezdi” dediğini fark ettim. Be güzel kardeşim. Ben sana insanlık diyorum, açık görüşlü olmak diyorum, herkesin kendini ifade edebildiği bir toplum diyorum. Sen kalkmış hala elektrik, su diyorsun.
Konuşmanın gidişatının siyasetten kopamadığı bir ülkede bunların olmasının gayet doğal olduğunu, birçoğunuzun da benzer muhabbetleri binlerce kez yaşadığını biliyor olsam da ne kadar acıdır ki böyle insanlara hiçbir şekilde kendi düşüncemizi dinletemiyor, anlamasını sağlayamıyoruz.
Daha aydınlık yarınlar, güzel insanlar için.. Esen kalın.
8 Comments
Herkesin hayatına kimse karışamaz. ! 🙂
Yazarken aklıma onun görüntüsünü de eklemek gelmedi değil 🙂
Yanının başlığının görür görmez hemen aklıma bu geldi .Yorum yapıp zenginlik katayım dedim 🙂
İnsanın düşüncesini ifade edebilmesi gerçekten çok güzel fakat bazı insanlar var ki ne yazıkki herkesi kendisin gibi düşünmesini istiyorlar tabi bu çok ama çok yanlış bir şey ve o tür insanları hiç sevmiyorum sonuçta herkesin düşüncesine saygı duymak gerekiyor , karşımdaki insan benim görüşüme sahip değil diye onunla küseyimmi böyle bir şey yok , herkesin düşüncesine saygı duyarım herkesinde benim düşünceme saygı duymasını isterim. Çok güzel bir yazı olmuş kardeş kalemine sağlık
Kesinlikle katılıyorum. Ayrıca güzel yorumun için teşekkür ederim
Görüş ayrılıkları bazen görüş açısından kaynaklı olabiliyor örnek: http://goo.gl/lbw4bS
Bu gayet normal evet ancak kendi düşüncesi dışında hiçbir düşünceyi kabul etmeyenler var. Lafım biraz onlaraydı 🙂
Çok güzel özetlemişsin durumu, düşüncelerine harfiyen katılıyorum.
Ülkem siyasetinin ve siyaset anlayışı ne yazık ki böyle; “duymak istediklerimi söyle bana”