Lise başlangıcından bu yana bazen para kazanmak, bazen ise sevdiğim bir şeyi almak için çok farklı işlerde çalıştım. Bir kısmını çalışırken sevmeye başladım, bir kısmından da daha başladığım ilk andan itibaren nefret ederek çalışmaya devam ettim. Ancak biliyorum ki hiçbirinden bir şey ürettiğim, bir şeye katkım olduğu için değil, yalnızca para kazandığım için mutlu oldum.
Gelip geçici işler silsilesi devam ederken liseden üniversiteye geçmem ile birlikte doğduğum ancak içindekiler hakkında en ufak bir bilgimin dahi olmadığı İstanbul’a geldim. Oldum olası kendi paramı kazanmayı seven ve bundan büyük keyif alan biri olarak farklı işler aramaya, neler yapabileceğimi araştırmaya başladım. Kısa süre içerisinde de broşür dağıtma gibi oldukça basit ve inanılmaz sıkıcı bir işe başlayıp daha ikinci günde bırakıp farklı şeyler aramaya devam ettim.
Hepimiz bu konuda aynı fikirde miyiz bilemiyorum ancak şahsım adına, özellikle de üniversiteye başladıktan sonra, bir şeyler üretemediğim, faydalı olamadığım bir işte çalışmak istemedim. Bu da bizi birazdan üzerine değineceğim ve başlıkta da belirttiğim gibi “Ne için çalışıyorsunuz?” sorusuna getiriyor.
Bu akşam izlediğim ve oldukça keyif aldığım, Barry Schwartz’ın TED konuşmasını izledikten sonra böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Eğer izlemediyseniz kesinlikle tavsiye ederim.
Günümüz iş hayatı içerisinde birçok kişinin işlerini yalnızca para kazanmak için yaptığını söylemek yanlış olmaz. Öyle ki birçok kişinin işi ile ilgili saatlerce yakındığını, ancak bu konuda herhangi bir aksiyona geçmediğini, daha doğrusu geçemediğini siz de fark etmişsinizdir.
Hayaller karın doyurmaz diye klişeleşmiş bir söz vardır. Birçok insan da, bu sözün yıllar boyunca dikte edildiği ve doğru gibi gösterildiği bir toplum yapısında yaşamaktan olsa gerek, işlerinde yalnızca daha fazla para kazanmak ve bu parayla mutlu olmak gibi bir algı oluşmuş.
Halbuki etrafınıza şöyle bir baktığınızda hayallerindeki işi yapan, kendini mutlu edebilecek kadar da para kazanan onlarca insan var. O zaman bu klişeyi şu şekilde düzeltmemin herhangi bir sakıncası yoktur diye düşünüyorum:
“Emek harcanmayan hayaller karın doyurmaz”
Günümüz iş hayatında bu anlattıklarım size çok ütopya ve imkansız şeyler gibi gelebilir. Bu yazıdaki amacım kesinlikle hayallerinizdeki işi yapın, sevmediğiniz işten ayrılın mesajı vermek değil. ( İmkanınız varsa yapın tabi ) Asıl değinmek istediğim nokta, hızlı gelişen bir teknoloji ve çalışma hayatı içerisinde, firmaların çalışanlarından yıllar boyunca hiçbir değişikliğe uğramayan bir işlemi tekrar ve tekrar yapmak zorunda bırakıyor olması. Bu düzene alışan ve bu düzen sayesinde para kazanan bir neslin gerçekten kalıcı bir şeyler yapabilmesini beklemek ne kadar doğru?
Anlattığım çoğu kişi bu konu hakkında “Eee yani?” bakışı atmış olsa da en büyük korkularımdan birinin faydalı olamayacağım ve birşeyler üretemediğim bir işte çalışmak olduğunu tüm dürüstlüğüm ile söyleyebilirim. Siz de hayatınızda gerçekten neyin daha önemli olduğunu, ne yapmak istediğinizi ve çalıştığınız işin sizin için ne kadar doğru olduğunu anlamak için “Ne için çalışıyorsunuz?” sorusunu kendinize sorup dürüstçe yanıtlamaya çalışın. Belki çok klişe olacak ama para her şey değil.
6 Comments
2010 yılından bu yana devlet memuruyum. Evet klişe haklısın ama soruyu kendime sorduğumda sadece parası için çalıştığım gerçeği güneş gibi karşımda duruyor.
Tahmin edebiliyorum. Devlet memurlarının büyük bir kısmı, özellikle de yeni nesil oldukça isteksiz ve yalnızca parası için tercih ediyor.
Benim değinmek istediğim nokta insanların çalıştıkları işlerden ziyade işverenlerin nasıl bireyler yetiştirmeye başladığı yönünde.
İngilizce öğretmeniyim ve bu hayatımda almış olduğum belkide en güzel karar. İngilizce sayesinde iş sektöründe çok fazla paralar kazanabilirsiniz. Ama ben bu işten zevk alıyorum. Hem öğretiyorum hem de öğreniyorum. Daha ötesi yok benim için.
Ne güzel. Keşke herkes sizin gibi sevdiği işi yapabilse.
Bazılarının elinde oyuncak olan, büyük bir çoğunluk ise büyük uğraşı gerektiren, her kapıyı açan “para” için.
Kısa ve öz; Çalışmaya mecbur olduğum için çalışyorum. Çalıştığım işten zevk alıyormuyum evet alıyorum. Almasam ne olacak, zevk aldığım bir işi bulana kadar belirttiğim gibi mecburum 🙂