“Uzaktan Eğitimden Uzaydan Eğitime!” desek yalan olmaz. Uzaktan eğitim kavramı, günümüzde alışılagelmiş olsa da ilk ortaya çıktığı zamanlarda çığır açıcı bir uygulama olarak görülmekteydi. Dünya üzerindeki bırakın bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişileri, okuma yazma bilen insan sayısı dünya nüfusuna oranla oldukça azdı. Hal böyle olunca uzaktan eğitim sanki “uzayda eğitim” gibi çağının ötesinde bir yöntem olarak görülmekteydi. Hadi uzaktan eğitimin nasıl geliştiğine kısa bir tarihçe ile göz atalım.
1. Her Şey Mektupla Başladı
Uzaktan eğitim ilk olarak 1728 yılında Boston’da ders içerikleri, hizmet almak isteyen insanlara mektup yoluyla iletilerek başladı. 1840 yılında Büyük Britanya’da kısaltmalar mektuplaşarak öğretilmeye başlandı.
2. Radyo Dalgalarıyla Yayıldı
1922 yılında Pensilvanya Eyalet Üniversitesi radyo aracılığıyla ders sunmaya başladı. Bu uygulama 1925 yılında 200’den fazla lise ve üniversitenin radyo yayını ile ders vermesine ön ayak oldu.
3. İşin İçine Telefon Girdi
Wisconsin Üniversitesi tarafından 1965 yılında ilk eyaletler arası telefonla verilen eğitim programı sunulmaya başlandı. Standford Üniversitesi ise 1968 yılında ön lisans mühendislik bölümlerinde okuyan öğrenciler için televizyondan öğretim programı yayınlamaya başladı.
4. Ve Internet ile Yepyeni Bir Çağa Girdik
1969’da Amerika Savunma Bakanlığı tarafından oluşturulan ARPANET yani Internet’in öncüsü paket dağıtımı yöntemi ile veri paylaşımını başlatarak hayatımıza girdi ve uzaktan eğitim kavramı e-öğrenmeyi de içine alarak genişledi.
1982 yılında CALC (Computer Assisted Learning Center) tarafından yetişkinler için bilgisayar tabanlı öğrenim merkezi kuruldu.1994 yılında CALCampus tarafından ilk kez ve tamamen çevrim içi müfredat verilmeye başlandı. 1999 yılında dünya Blackboard ve eCollege gibi yeni eğitim araçları ile tanıştı. Benzer bir diğer araç olan Smarthinking ise Internet üzerinden öğrenciler ile yüksek vasıflı hocaları buluşturan bir platform olmayı kendine görev edindi ve buna öncülük etti.
5. Sınırlar Ortadan Kalktı, Tüm Dünya Aynı Eğitim İçeriğine Erişmeye Başladı
2002 yılında şuradan buradan duyduğumuz MIT, OpenCourseWare projesi kapsamında ders içeriklerini çevrimiçi ve açık erişim olarak tüm dünyaya açtı.
6. Online Üniversite Artık Sıkça “Google’lanan” Bir Anahtar Kelime Haline Geldi
2012 yılında geleneksel üniversitelerin %96’sı çevrimiçi dersler sunmaya, iki milyon öğrenci derslerini çevrimiçi olarak almaya ve her ay yapılan, 50.000’den fazla aramalardaki anahtar kelimeler “online üniversiteler” ile ilişkili olmaya başladı.
7. Harvard Üniversitesi’nin Bünyesinde Mimarlık Eğitiminin Bile Online Olarak Verilmeye Başlaması, Tüm Dünyada Ses Getirdi.
10 haftalık ders programı dahilinde mimarinin tanımı ve mimari yapıların nasıl okunup yorumlanması gerektiği, mimari planların çizilmesi ve model analizleri üç genel bölüm halinde öğretim görevlileri K. Michael Hays, Erika Naginski ve Antoine Picon tarafından online olarak verilmeye başladı.
8. Ülkemizde De Uzaktan Eğitim İçin İlk Atılımlar Gerçekleştirildi
Uzaktan eğitimin öncülerinden olan Anadolu Üniversitesi’nin Açıköğretim Fakültesi 1981 yılında ders içeriklerini öğrencilerine ulaştırmaya başlaması da ülkemizdeki diğer örneklerdendir.
Türkiye’de e-öğrenme kapsamındaki yakın örneklerden biri, TÜBA’nın Ulusal Açık Ders Malzemeleri’nin 2010 yılında üniversitelerin ders içeriklerini bu platforma yükleyerek çevrimiçi ve açık erişim olarak faydalanmasıdır.
9. Uzaktan Eğitim Akımı Giderek Daha Özellikli Hale Geliyor
Türkiye’de çevrimiçi eğitim platformları giderek yükselmekte. Örneğin, 2011 yılında görme engelli bireylerin uzaktan eğitim ve mesleki eğitimi anlayışı ile yola çıkan E-Kampüs online eğitim platformu, üniversite onaylı sertifikalı ders içeriklerini paylaşmaya başlamıştır.
10. “Peki, Çevrimiçi Uzaktan Eğitimin Sonunda Ne Oluyor?” Derseniz
Uzaktan eğitim öğrenci merkezli olup, fiziksel rahatsızlığı olan öğrencileri önemser. Zaman ve mekandan bağımsız olarak coğrafi engelleri ortadan kaldırır. 7/24 iş durumu olan bireylere kendilerini, geliştirme imkanı sunar. Eğitim sonlarında çeşitli kurulların onayıyla alınan lisanslar bu kurumların onayıyla verilirken, kendini bu şartlardan dolayı eğitim konusunda ilerletememiş insanlara da özgeçmişlerinde gerçek bir değer sunabilme imkanı taşır.
Sayıları gün geçtikçe artmaya devam eden ve uzaydan eğitime doğru giden “uzaktan eğitim” yöntemini teknolojiyi de yanına katarak ilerleyen eğitim platformları arttıkça her yerde, her zaman ve her şeyi öğrenebilen bilgi toplumunun birer bireyi olarak ilerlemeye devam edeceğimize hiç şüphe yok.
