Bugün boş vaktimi değerlendirmek için art arda iki film izleme fırsatı buldum. İki filmin de konusunun zaman olması beynimi her ne kadar allak bullak etmiş olsa da oldukça keyifli vakit geçirdim. İzlediğim filmlerden birisi Time Lapse ( Zaman Kayması ), diğeri ise Project Almanac ( Sonsuzluk Projesi ). Hemen hemen ikisi de aynı konuya değiniyor olsa da özellikle üzerinde durmak istediğim ve daha gerçekçi bir sonla bittiğine inandığım Zaman Kayması filmine değineceğim.
Son zamanlarda oldukça çok filmde kendine yer bulmaya başlayan zaman ve yapay zeka konuları birçok kişi tarafından detaylı bir şekilde araştırılıp üzerine uzun uzadıya sohbetler ediliyor. Gelecek teknolojilerinin ana kaynağı olarak gösterilen yapay zeka ile ilgili filmleri ne kadar ilgi çekici buluyorsam, zaman gibi önemli bir kavram ile ilgili filmleri de bir o kadar heyecanla izliyorum.
Tam 24 saat sonrasındaki halinizin fotoğrafını çeken bir makine olduğunu düşünün. Bir sonraki günde çektiği yerde belirli bir saatte neler olduğunu görebildiğiniz ve buna göre hareket ettiğinizi düşünün. Hiç fena olmasa gerek ha? Türk aklınızın milli piyangoyu tutturmak, at yarışı oynamak gibi tamamen para kazanma odaklı fikirlere kapıldığı şimdiden hisseder gibiyim. Korkmayın, yalnızca siz değil, filminde içerisinde aynı şeyi yapan karakterler ile karşılaşıyoruz. Demek ki yalnızca Türkler için değil, evrensel olarak zaman ile oynayabilme fikri ortaya çıktığında insanın aklına ilk gelen şey para ile ilgili konular oluyormuş.
İnsanın zamanda bir şeyleri “iyi” olarak yapabilme fikrini otomatik olarak “para” ile özdeşliyor olmasına da her ne kadar değinmek istiyor olsam da bu yazının sonunu göremeyeceğimizden şimdilik bir kenara not alıp, devam ediyorum. ( Unutmayın, not tutmak hayat kurtarır! )
Filmdeki karakterlerin de bir süre sonra fark ettiği ve benimde değinmek istediğim konu olan zaman kaymasına gelelim. Birçok zamanda ileri veya geri gitme teorisinde, normalde yaptığınızdan farklı aldığınız bir kararın kelebek etkisi yaratarak her şeyi etkilediği ve alternatif bir zaman dilimi yarattığı üzerine değinilir. Verdiğiniz tek farlı bir kararda zaman çizelgesinin kırılacağı ve artık farklı karar veren sizin, alternatif bir zamanda yaşadığı farz edilir.
Zaman ve uzay konusunda yaklaşık 60 yıldır kafa patlatan kuantum fizikçilerinin ortaya attığı bir fikir ise konu ile ilgili daha derinlemesine düşünmenizi sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Herhangi bir durum ile ilgili alacağınız en ufak bir kararda dahi aslında birden fazla zaman çizgisini aldığınız karar ile yaratmış olursunuz. Konu ile ilgili alabileceğiniz kararların A, B ve C olduğunu varsayalım. A kararını aldığınızda aslında sizden farklı bir şekilde ilerleyen B ve C alternatif zaman çizelgelerini yaratmış olursunuz. Siz A kararı ile seçtiğiniz zaman çizgisinde devam ederken yarattığınız B ve C çizelgelerinde de devam eden bir zaman akışı söz konusudur.
Konu ile ilgili “Bu beni kesmedi, biraz daha detaylı incelemek istiyorum” diyorsanız buradan, keyif alarak okuduğum alternatif zaman çizelgeleri ile ilgili yazıyı okuyabilirsiniz.
Genel olarak aynı konsepte sahip olan Time Lapse filminde de karakterlerimiz zaman kaymasına neden olmamak için fotoğrafın çekildiği saatte tam da fotoğraftaki hale bürünmeye ve hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Gelişen olaylar çerçevesinde konunun oldukça ilginç bir şekilde işlendiği filmi izleyip, ardından yukarıda linkini verdiğim yazıyı okuyarak bilgi sahibi olmanızı tavsiye ederim.
Lafı daha fazla uzatmadan yazımı burada bitirme kararı alıp alternatif bir zaman çizgisi daha yaratıyorum. Yazmaya devam etseydim farklı ne olabilirdi ki düşüncesinin de beni yeyip bitirmesine izin vermiş oluyorum 🙂
Esen kalın.